23 Ağustos 2012 Perşembe


UNUTMAK/ UMUT ETMEK

Kimilerimiz bazı zamanlar kendine reset atmak ister, hatırlamak istemediği olayları/hatıraları/kırıklıkları ve genellikle üzüntülü anları silmek ister. Çünkü elinde değildir hatırlamamak- mail kutusundaki "delete" tuşu gibi değildir ki silince çöp kutusuna gitsin anında seçtikleriniz- birden bir ses/olay/ayrıntı canlandırabiliyor geçmişi. 

Hangimiz unutmak için günlerce uyumamış, tatillere gitmemiş, alışveriş yapmamış veya kalabalıklara karışıp o an'ın bizi bulmaması için saklanmamışsızdır.Günün sonunda yorgunluktan elimizde içinde ne olduğunu bilmediğimiz, işimize yaramayan onlarca torba ile evimizin yolunu aldığımızda aslında yaptığımıza sadece "anı kurtarmak" diyebiliriz. Belki iki saat belki dört saat ama seninde sonunda biteceğini bilmemize rağmen çaresizlik içinde bir çaredir her biri bizim için. 

Her şey zaman ile bağlantılı aslında biliriz. Unutmak; zamanı kendine rakip görür ve onu takip eder. Zaman ne kadar uzaklaşırsa bizden, unutacağımız şeyler de onunla küçülüp kaybolur gelecekte. An gelir belki ne unuttuğumuzu unutacak kadar zaman geçmiş olur ve zamana sorduğumuzda sisli cevaplar alırız geçmişimizden ve unutmak istediklerimizden. Aslında unutmaya başladığımız ilk an anında isteriz bunu. Hemen unutmak, silmek.. Olmamış gibi davranmak, devam etmek.. Ama olmuyor. Neden?

Acıyor çünkü.. Nasıl ki bir yaranız olduğunda  ilk önce canınız yanar ama sonra iyileşirken zamanla kanaması durur, kabuk bağlar,  iyileşir ve geçer işte bu şekilde insan kendini "zamana bırakınca" unutuyor. Şimdi yaranızın nerede olduğunu bile bulamayabilirsiniz hatta yeni yaralar ile bile tanışabilirsiniz ve oyuna tekrar sıfırdan başlarsınız. Ama bu sefer yol farklıdır, o yoldan daha önce geçmiş, yolun zorluklarını ve engebelerini öğrenmiş ve daha tecrübeli olarak geçersiniz. Unutmak istedikleriniz olacağını bilerek ve onları ayrı olarak taşırsınız ve belki de yolda bırakırsınız. İşte buna deneyim diyebiliriz, büyümek diyebiliriz, olgunlaşmak diyebiliriz. Unutmak olgunlaşmaktır, büyümektir.

Peki neden unutamaz insan? Bir insanı, bir acıyı, bir kavgayı, bir üzüntüyü, kayıpları... Çünkü "umut eder".  Daha iyi olacağını, istediğini alacağını, mutlu olacağını, iyileşeceğini umut eder. Unutursa umudunu yitireceğinden korkar. Sevdiğiniz bir insanın size geri döneceğini ve her şeyin eskisi gibi olacağını umut edersiniz ve o kişiyi unutamazsınız veya unutmaya başladığınızda yeni insanların hayatına girebileceğini bilirsiniz ve unutmak için umut edersiniz... Hasta olacak kişinin iyileşeceğini ve eskisinden daha iyi olacağını umut edersiniz, eski sağlıklı günlerine geri döndüğünde hasta iken yaşadıklarını unutursunuz. Kumar oynarsınız ne kadar çok kaybettikçe o kadar çok kazanma umudunuz artar, hırslanırsınız, kaybedenin siz olduğunu unutur, yeniden oyuna sıfırdan başlarsınız. İnsan hayattan yeni umutlar istedikçe unutmaya başlaması gerektiğini anlıyor. Unuttukları ona kazandırdıkları tecrübeler olarak zamanla geri dönse de umut her zaman ağır basmaktadır. Umudun olduğu her yer de unutulanların olduğunu da bilmeli insan...