Bir
doğru yok bir yanlış da.. O zaman mutlu olmak için kural da yok. Herkes mutluluğu farklı
şeylerde bulabilir.Küçük bir örnek;
patatesi ketçap
ile yemek yerine isteyen yoğurtla
yesin. Ketçap
ile yeneceğininin
öğretilmesi sebebiyle yeni tatlar denemekten
kaçınmamak gerekir. Belki bizi çok daha mutlu edecek bir tat ile tanışmışabiliriz.
Mutluluk ezbere yaşanacak
bir şey değil.
O
yüzden asıl önemli olanı kaçıyoruz. Ne ile mutlu olduğumuzu keşfetmek
yerine, insanların
düşünceleri ve kuralları ile mutluluğu başkalarına göre
ezbere yaşıyoruz.
İyi bir okulda eğitim, güzel
bir iş, çok para kazanmak, iyi bir eş ile evlenmek, topluma uygun çocuklar yetiştirmek ve kısacası yazılı olmayan katı kurallara göre yaşamak
bizi ne kadar mutlu ediyor.
Bana
bu kadar mutluluk yeter mi diyorsunuz? Fazlasında gözüm yok hatta gücüm bile
yok diyenlerden misiniz? Peki ne gücün ne paranın mutluluk için gerekli olmadığını
bilmiyor musunuz? Çok
paralı
insanlar çok mu mutlu? Çok
güçlü
insanlar mutluluk delisi mi? Hayır
Denemekten korkuyoruz. Yeni yemeği, kıyafeti, insanlarla tanışmayı, seyahat etmeyi, cocuk yapmayı, evcil hayvan beslemeyi, resim yapmayı, boya kalemleri ile tanışmayı..vb. İlk defa zorlanarak denediğiniz bir yeniliğin sonrasında aldığınız mutluluk ve hissetttiğiniz hazdan sonra kaç kere “İyi ki yapmışım, keşke daha önce yapsaymışım” dediniz? Denemek hiç bir şey kaybettirmez, zamanı öne alır ki bu da hiç fena bir şey değil.
Moda
diye vücut tipimize uymayan kıyafetleri giyiyoruz, popüler diye bir
kafeye/restauranta gidip bir gurmenin! çok beğendiği yemeği
yiyoruz. Dönüp kendimize baktığımızda
aynada beğenmediğimiz kıyafetlerle
kendimizi ne yediğimizi
bilmediğimiz
bir restaurantın
masasında
buluyoruz. Aslında
moda olmayan, sizi yansıtmayan
ama toplumun bu şekilde
kabul ettiği
şekilde yaşamak
mı sizi mutlu ediyor? O zaman diyebilecek
lafım yok.
Herkesin mutluluk anlayışı
farklı.
Sadece denemek tek tavsiyem. Ezbere yaşamanın aksine insanın kendini bulduğu bir hayatı
yaşaması
güzel değil
mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder